Bilinçaltımızdaki en temel korkularımız bizi kısıtlamakta, eyleme geçme veya ilerleme noktasında bizi engellemektedir. Bu da yaşamımızda ve performansımızda tıkanıklar yaratmaktadır. Bu atölye çalışmasındaki amacımız korkularımız ve gölge yanlarımız ile yüzleşerek onlarla barışmak ve buna bağlı olarak özgüveni ve motivasyonu artmış, hızlı karar verebilen, eyleme geçmekte tereddüt etmeyen çalışanlar yaratmaktır.
Özgüven ve karizma dış referanslı olmayıp sadece görüntü, imaj, ses tonu ve ifadeye bağlı değildir. Özgüven ve karizma içsel referansla arttırılabilir ve sadece zihinsel ve görsel bir iletişim ile değil tüm beden ve ruh ile barışmayı gerektirir. Bu çalışmada amacımız; her ortamda kolaylıkla kendisi olabilen, girdiği ortam ve yaptığı sunumlarda insanları etkisi altına alan, iz bırakan bireyler olmaktır.
Çocuk yaştan itibaren bilinçaltımıza atılan kalıplar yaşam içinde farkında olmadan bizi yönetmeye başlamaktadır. Özellikle herşey yolunda gibi gözükmesine rağmen altta devam eden mutsuzluk, tatminsizlik duygusunun nedeni akıl oyunlarının sonucu olabilir. Bu çalışmada amacımız akıl oyunlarımızı ve ego stratejilerimizi fark ederek otomatik pilottan çıkmak ve gerçek kendimizle iletişime geçerek güven alanımızın dışında ve daha özgür bireyler olarak odaklı çalışabilmektir.
Bu çalışma eril ve dişi enerjinin dengelenmesiyle birlikte büyük resme, bir adım sonrasına dair çerçeve çizilirken, detayda karşımıza çıkanları da kaçırmadan esnek ve uyumlu olarak hem zamanı etkin kullanmamızı sağlar, hem de verimliliği arttırmaktadır.